Skip links

Girişimciler için Fikir ve Ürün Koruma Rehberi

Girişimciler için Fikir ve Ürün Koruma Rehberi

Girişimcilik ekosisteminde, yenilikçi fikirler ve geliştirilen ürün ya da hizmetler, başarının temel taşlarını oluşturur. Ancak, bu fikirlerin ve çalışmaların başkaları tarafından kopyalanması ya da izinsiz kullanılması girişimciler için ciddi tehditler oluşturabilir. Fikirlerin korunması sadece fikri mülkiyet haklarını güvence altına almakla kalmaz, aynı zamanda Startup’ın rekabet avantajını ve uzun vadeli başarısını da sağlar. Çoğu zaman yoğun bir emek ve zaman yatırımı gerektiren bu yeniliklerin korunması,  girişimcilerin uzun vadede pazarlarında etkili ve sürdürülebilir bir konumda olmaları için temel bir gerekliliktir. Fikrin yeterli olgunluğa ulaşarak pazarlanabilir bir ürün haline geldiği zaman artık marka ve patent korumalarını tamamlamış olması gerekir. Çünkü sonrasında yüzlerce milyon dolar değere ulaşabilecek bir şirketin bir marka patent uyuşmazlığı içinde olması o şirketin büyüyemeyeceği, yatırımcıların risk almayacağı ve uzak duracağı bir şirket haline geleceği kaçınılmaz bir gerçektir. Tüm kurumsal melek yatırımcıların girişimcilere soracağı ilk soru “Fikri veya ürünü koruma altına aldınız mı?” olacaktır. Bu nedenle, girişimcilerin yeniliklerini korumaları için gerekli hukuki ve stratejik adımları atmaları şarttır. Bu makale, Startup kurucularının fikirlerini ve ürünlerini korumaları için izleyebilecekleri yolları anlatan kısa bir rehber niteliğindedir.

  1. Fikirlerinizi Yazılı Hale Getirin

Öncelikle sadece ”aklınızda” olan bir iş fikri, Türk hukuk sisteminde herhangi bir şekilde koruma altına alınmaz ancak bu fikir hayata geçirilerek bir buluş, bir ürün ya da  bir yazılıma dönüştüğü noktada koruma altına alınabilir. Bu noktada ise Türk hukukunda Sınai Mülkiyet Kanunu ile Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gerekli korumayı bize sağlar.

Fikirleriniz bir yazılım ya da bilgisayar programı ile hayat bulduğunda,  Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ”eser” niteliğinde değerlendirilir ve tescillenmesi durumunda telif hakları ile korunur.

Fikirleriniz bir ürün haline getirilir ve diğer ürünlerden ayırt edici hale gelmesini istiyorsanız marka haline getirip tescilinin yapılması gerekmektedir.

Fikirleriniz bilinen tekniği aşan  bir yenilik içeren ürünler ile hayat buluyorsa Sınai Mülkiyet Kanunu gereğince patent tescili ile korunur. Buluşunuzun patent korumasından faydalanması için sanayiye uygulanabilir yani üretilebilir olması gerekmektedir.

  1. Fikrinizin Patentlenebilir Olup Olmadığını Değerlendirin

Patent, bir buluşun başkaları tarafından izinsiz kullanılmasını engelleyen hukuki bir koruma aracıdır. Ancak, her fikir ya da ürün patentlenemez. Bir buluşun patentlenebilmesi için şu kriterlere sahip olması gerekir:

  • Yenilikçi olması,
  • Endüstriyel uygulanabilirliğe sahip olması,
  • Mevcut teknolojiden farklı bir çözüm sunması.

Patentli bir buluş; tıpkı işle ilgili alınıp-satılabilen, kiralanıp, kiraya verilebilen diğer mallar gibi buluş sahibinin mülkiyeti haline gelir ve kanun tarafından korunur. Sınai Mülkiyet Kanunu’na göre, patent koruma süresi başvuru tarihinden itibaren 20 yıl ile sınırlıdır ve bu süre yenilenemez. Faydalı model belgeleri ise 10 yıl boyunca koruma sağlar. Patent sürecinin doğru bir şekilde yürütülmesi için uzman yardımı almak kritik bir öneme sahiptir. Bu yardım, patentin kapsamının doğru bir şekilde belirlenmesi ve başvuru sürecinde karşılaşılacak muhtemel hukuki risklerin minimize edilmesini sağlar.

  1. Ticari Markalarınızı Tescil Ettirin

Startup’ınızın ismi, logosu veya ürün isimleri, markanızın tanıtımında ve farklılaşmasında önemli bir rol oynar. Özellikle ilk kez kendi ürettiğiniz mal veya hizmetleri hedef kitlelerine sunmaya başlamanız ve başarı kazanmanızsonrasında aynı veya benzer isimler altında rakiplerin oluşmasının engellenmesi amacıyla marka hakkının sağladığı tescil ve koruma büyük bir önem taşıyabilmektedir. Sınai Mülkiyet Kanunu uyarınca, marka tescili 10 yıllık sürelerle koruma sağlar ve bu süre, tescil yenileme başvurusuyla sınırsız olarak uzatılabilir. Markanızın tescili, aynı zamanda haksız rekabet davalarında da dayanak oluşturur. Özellikle dijital pazarın yaygınlaştığı bu dönemde, markanızın başkaları tarafından sosyal medya veya e-ticaret platformlarında kopyalanmasını engellemek için marka tescili kritik bir koruma mekanizmasıdır.

  1. Fikrinizin Telif Hakkı Korumasına Uygunluğunu Araştırın

Telif hakkı, orijinal ve yaratıcı eserlerin koruma altına alınmasını sağlar. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na göre, eser sahibinin yaşamı boyunca ve ölümünden itibaren 70 yıl boyunca telif hakkı koruması devam eder. Yazılım kodları, tasarımlar, veya sanat eserleri bu kapsama girer. Telif hakkı koruması için genellikle resmi bir başvuru gerekmese de, tescil başvurusu yapılarak hukuki koruma güçlendirilebilir. Fikri haklar kapsamında telif hakları eser sahibine çoğaltma, dağıtma, yayma, işleme, temsil ve umuma iletim hakları ile birlikte mali hakları olmak üzere pek çok hak tanımaktadır. Ayrıca, telif haklarının çalınması durumunda tazminat davaları veya cezai yaptırımlar uygulanır. Yazılım projelerinde, kodlarınızın izinsiz kopyalanması ya da kullanılması durumunda telif hakkı ihlal davalarıyla önemli tazminatlar elde etme şansınız bulunmaktadır.

  1. Gizlilik Sözleşmeleri Kullanın

Startup dünyasında iş ortakları, danışmanlar ve yatırımcılarla bilgi paylaşımı yapmak zorunludur. Ancak bu paylaşımlar, kritik bilgilerin çalınmasına ya da izinsiz kullanılmasına yol açabilir. Bu riskleri azaltmak için gizlilik sözleşmeleri (Non-Disclosure Agreement – NDA) imzalayarak bilgi paylaşımı yapmanız önemlidir. Bu sözleşmelerde mutlaka yer alması gereken hususlar şu şekildedir:

  • Üçüncü kişilere açıklanması kısıtlanmak istenen bilginin (“Gizli bilgi”) tanımı ve kapsamı,
  • Gizli bilginin kimlere açıklanabileceği (sınırlı şahıslar ya da şirketler),
  • Tarafların gizlilik yükümlülüklerinin süresi (genellikle 3 ila 5 yıl),
  • Gizliliğin ihlali durumunda uygulanacak yaptırımlar (cezeai şart veya tazminat maddeleri).

Böylece bilgi paylaşımınız hukuki bir güvence altında olur ve riskler minimize edilir. Gizlilik sözleşmelerinin özellikle ilk toplantılardan itibaren imzalanması, ileride doğabilecek anlaşmazlıkları önlemek açısından oldukça önemlidir.

  1. Rakiplerinizi Takip Edin ve İhlalleri Anında Bildirin

Rakiplerin faaliyetlerini yakından takip etmek ve potansiyel ihlal durumlarında hukuki adımlar atmak, haklarınızı korumanın bir başka yöntemidir. Bir ihlal durumunda ihtarname göndermek ya da dava açmak için hızlı hareket etmek önemlidir. Fiili ihlallerde, sulh yoluyla çözüm önerilebilir ya da mahkemeden ihtiyati tedbir talep edilebilir. Örneğin, günümüz dünyasında hedef tüketiciye ulaşma konusunda firmalar arasında  rekabet üst düzeydedir. Google aramalarında üstte çıkmak, tüketicinin ihtiyaçlarına en önce cevap vermek bir firmanın en önemli pazarlama stratejilerindendir. Bu stratejiyi takip ederken rakip bir firmanın  girişiminizin markasını hedef alarak Google reklamlarda adınızı kullanması, hedefleme yapması durumunda, marka hakkınıza tecavüz söz konusu olacaktır. Böyle bir durumda, dijital platformlara başvuru yaparak reklamları kaldırtabilir, rakip firmaya ihtarda bulunarak tecavüzü sonlandırmasını isteyebilir ve karşılık bulmaması durumunda zararlarınızın tazmini için dava açabilirsiniz. İhlal durumlarını belgelemek ve hukuki süreçlere uygun şekilde hareket etmek, hakkınızın korunmasında kritik bir öneme sahiptir.

Sonuç ve Değerlendirme

Bir girişimcinin piyasaya sunduğu ve ticari bir değer yaratmayı hedeflediği fikir, ürün veya hizmet, hukuki koruma altına alınmadığı takdirde kolaylıkla başkaları tarafından kullanılabilir veya kopyalanabilir. Bu durum, girişimcinin emek, zaman ve kaynak yatırımlarının boşa gitmesine neden olabilir. Hukuki koruma, sadece fikri mülkiyet haklarının güvence altına alınmasını sağlamaz, aynı zamanda girişimcinin pazarda sürdürülebilir bir şekilde büyümesine de katkı sunar.

Girişimcilerin, fikirlerini koruma sürecinde profesyonel bir hukuki destek alması hayati önem taşır. Gizlilik sözleşmelerinin hazırlanmasından marka ve patent başvurularının gerçekleştirilmesine, ihlal durumunda dava süreçlerinin yönetilmesine kadar her adımda uzman bir hukukçu rehberliği gereklidir. Bu tür destekler, yalnızca hukuki riskleri minimize etmekle kalmaz, aynı zamanda startup’ınızın uzun vadeli başarısını da güvence altına alır.

Sonuç olarak, fikirlerinizi, ürünlerinizi ve hizmetlerinizi koruyarak rekabet avantajınızı sürdürebilir, markanızı güçlendirebilir ve pazarınızdaki yerinizi sağlamlaştırabilirsiniz. Unutmayın, başarılı bir girişimcilik hikayesinin temel taşlarından biri, yeniliklerinizi koruma altına almaktır.

 

Paylaş:

İncele
İncele